İlkbaharda savundukları ‘kar dağlarını’ ağaç motoruyla kestiler.
3065 rakımlı zirvede kar küpleri traktöre yükleniyor ve 5 saatlik bir yolculuğa çıkıyor.
Dağın tepesinden 5 saatte traktörle indirilen kar, ilçe merkezindeki pazarda şerbetlik olarak geçim kaynağı oldu.
ANTALYA – Antalya’da 3065 rakımlı zirvede ilkbaharda kaplanan ‘kar dağları’, yazın 3 ay ağaç motoruyla kesilerek hasat ediliyor. Dağın tepesinden traktörle 5 saatte indirilen kar, sıcak havalarda çarşıda şerbet yapılarak serinletici bir buz gibi oluyor.
Batı Toroslar’ın en yüksek noktası olarak bilinen Kumluca ilçesinde 3064 rakımlı Kız Sivrisi Dağı’na bahar aylarında çıkan pazar esnafı, tepedeki kar dağlarını kaplıyor. Üzerini örterek sıcaktan korunan kar, çok sıcak havalarda erimez ve eylül ayına kadar pazar esnafının geçim kaynağı olur. Masif kar kütleleri, gündüzleri 20 derecede, geceleri ise eksi 5 derecede erimeden 3 ay boyunca kendini koruyor. Yazın pazarlarda kar şerbeti satan esnafın geçim kaynağı kar oldu. İlçede oturan Ramazan Ulusoy, eşini yanına alıp haftada bir gün traktörüne binerek 3 saatlik yolculuğun ardından kar kütlelerinin olduğu dağa çıkıyor.
5 saatlik bir yolculuktan sonra ilçe merkezine getiriliyor.
Burada ahşap motorlar ile değişmeyen kar önce çuvallara konur sonra üzeri tekrar örtülerek güneşten etkilenmeyecek şekilde treylere yüklenir. Yüklenen kar, patika yoldan 5 saatlik bir yolculuğun ardından ilçe merkezine geri getiriliyor. İlçe merkezinde pazarda kar şerbeti yapılarak vatandaşlara ikram ediliyor. Antalya’nın kavurucu sıcağında tüketilen kar buz gibi ferahlık veriyor.
“Nisan ve Mayıs aylarında karı bastırmak için buraya geliyorlar”
Kar dağlarını drone ile havadan görüntüleyen motokros tutkunu Şaban Dede, “Bizim rakım 3064. İlkbaharda bu karları örtüyorlar. Sonra pazara götürüp satıyorlar. Yolculuk pazara ulaşmak 5 saat sürüyor.” 15 yıldır dağlardan kar taşıyan Ramazan Ulusoy, “3065 rakımlı Kızlar Sivrisi dağının eteğindeyiz: Her yaz baharda gelip karlarımızı örtüyoruz. Yazın, Sıcaktan sonra şehre indiririm, sıcakta da işimi yaparım, işimi görürüm.”
