Türkiye’de yükseköğretim raporu: Kurumsal özerklik şart

Yükseköğretim sistemi ile ilgili 13 üniversiteden elliye yakın öğretim üyesinin katılımıyla Temmuz ayı başında gerçekleştirilen Türkiye’de Yükseköğretim Alanının Yeniden Yapılanması Çalıştayı sonuç raporu Ortaköy’de düzenlenen toplantıda açıklandı. bugün.

Raporda, “özerk üniversite”nin, üniversite ve üyelerinin akademik özgürlüğünün teminatı olduğu belirtiliyor. Özerkliğin üç temel boyutu idari, mali ve akademik özerklik olarak sıralanırken, özerk üniversitenin şeffaf ve hesap verebilir olabilmesi için katılımcı akademik yönetim, kalite güvencesi, akademik etik ve ortak maliyetlerin korunmasının gerekliliği vurgulanmaktadır. En yüksek ödenen ortak akademik değer liyakat olarak belirlenir. Her başlık altında yasa koyuculara yol gösterecek somut öneriler yer almaktadır.

Bir üniversitenin gerçek anlamda üniversite olabilmesi için akademik özgürlük ve kurumsal özerkliğin şart olduğunun belirtildiği raporda, özerk üniversitelerin kendi akademik, idari ve mali yapılanmalarını kendi yönetmelikleri ile belirleyebilecekleri bir sistem öneriliyor. kamu yönetimi ilkelerini dikkate alır.

LAİK, DEMOKRATİK, EŞİTÇİ YAPILANMA

Önerilen yeni çerçeve kanunun genel unsurları ve hedefleri arasında laik, demokratik, eşitlikçi ve ayrımcı olmayan bir yapı; özerk, yasal olarak tanınan üniversite ve fakülte; uçtan uca yatay karar alma süreçleri ve hesap verebilirlik şeffaf bir bütçe olarak özetlenmiştir.

‘YOK MERKEZİ, ANKARA’NIN DENETİM ALIŞKANLIĞINA TESLİM EDİLDİ’

Tanıtım toplantısında konuşan Prof. Dr. Üstün Ergüder, 2547 sayılı yükseköğretim yasasına ve YÖK’ün merkeziyetçi yapısına dikkat çekerken, bu konudaki gelişmeleri ve YÖK’e getirilen eleştirileri kısaca anlattı. Yükseköğretim sisteminin değerli bir yol ayrımına geldiğini vurgulayan Prof. Ergüder, bugüne kadar bu konuda birçok çalışma yapıldığını ancak bu raporun değerli bir değerinin de farklı üniversitelerden öğretmenlik yapmanın ortak aklını yansıtması olduğunu söyledi.

Porf. Dr. Ergüder yaptığı konuşmada, “YÖK giderek merkezileşti ve Ankara’nın kontrol alışkanlığına daha çok teslim oldu. Üniversitelerin özerkliği ve akademik performansı düştü” dedi.

Raporun YÖK’lü akademisyenlerin katkılarıyla hazırlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Ergüder, ”Günümüzün sorunlarını çok iyi yansıtan bir rapor. Siyasi olarak da kabul görmesini bekliyoruz” dedi.

Üstün Ergüder

6’LI İLK MASADAN

Raporu sunan Prof. Dr. Taner Bilgiç, Türkiye’nin yükseköğretim sisteminde kriz yaşandığını, üniversite mezunlarının iş bulmakta zorlandığını, Türkiye’nin genç ve dinamik yapısıyla avantajını kaybetmeye başladığı bu yıllarda söyledi. genç nesilleri heyecanlandıracak nitelikli yükseköğretim ve araştırma ortamının daha fazla vakit kaybetmeden güçlendirilmesi gerekmektedir. prof. Dr. Bilgiç, raporun Türkiye’de yükseköğretimin akademik özgürlük ve üniversite özerkliği temelinde yeniden yapılandırılması için yeni bir çerçeve yasaya ihtiyaç olduğu sonucuna vardığını belirtti.

Taner Bilgiç

Çalıştay Raporu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kümelenen ve 1 Aralık’ta seçime girme hakkı kazanan siyasi partilere gönderildiğini belirten Porf, şunları kaydetti: Dr. Bilgiç, ilk geri dönüşün 6 Masa’dan geldiğini ve 6 Masa’nın daveti üzerine görüşmeye başladıklarını belirtti.